GAYRİMENKUL SATIŞ KARININ SERMAYEYE İLAVESİ İSTİSNASI

Bursa, 10.01.2005


GAYRİMENKUL SATIŞ KARININ SERMAYEYE İLAVESİ İSTİSNASI

 

2004 yılı sonuna kadar geçerli olan kurumlar vergisi kanununun geçici 28.maddesi ile kurumların iki tam yıl süre ile aktiflerinde yer alan gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazançlarının sermayeye eklenmesi kurumlar vergisi ve KDV açısından istisna kapsamında idi.

2004 yılı sonuna kadar işletmeler bu tip kazançlarını sermayeye ekleyerek sermayelerini  kuvvetlendirmeye çalıştılar. Kanun koyucu, bu geçici madde ile de kurumların sermayelerini kuvvetlendirmesi esasını gözönünde bulundurmuştu. Yapılan sermaye artırımları da bu amacı yerine getiriyor ve işletmeler tarafından tercih, ediliyor, sermaye artırımları yapılıyordu.

Bu geçici maddenin süresinin bitmesi üzerine birçok kurum, sermaye artışlarını yerine getirememişti. Kanun koyucu bu durumu gözönüne alarak

31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı 3.mükerrer Resmi gazetede yayımlanan 5281 sayılı kanununun 31.maddesi ile gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazancının sermayeye ilave istisnası devamlı hale getirilmiştir.

 

Burada yapılan değişiklikler

 

a)      Kurumlar Vergisi

b)      Katma Değer Vergisi

c)      Banka ve sigorta muamele vergisinde istisnalar getirmiştir.

 

Ancak Emlak vergisi açısından istisna yoktur. Tapu harçları ödenecektir.

 

a) Kurumlar Vergisi İstisnası

 

Madde 31.- 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun  8 inci maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendinden sonra gelmek üzere  aşağıdaki (12) numaralı bent eklenmiştir.

12) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerinin satışından doğan ve sermayeye eklenmesine karar verilen kaznaçları.

Sermayeye ilave edilme işleminin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar gerçekleştirilmesi şarttır. Vadeli satış halinde, ilk yapılan tahsilatın iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir. Bu süre içinde sermayeye eklenmeyen kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Bankalara borçlu durumda olanlar ile bunların kefillerinin bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri gayrimenkul ve iştirak hisseleri ile bankaların alacaklarına karşılık iktisap ettikleri gayrimenkul ile iştirak hisselernin satışında iki tam yıl süreyle elde tutulma şartı aranmaz. Bedelsiz olarak ya da rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle iktisap edilen hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınır. Menkul kıymet veya gayrimenkul ticareti ile uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

Tam mükellef sermaye şirketleri dışındaki kurumlar ile dar mükellef kurumlarda, satıştan doğan kazancın sermayeye ilave edilmesi şartı aranmaz, bu kazançlar özel bir fon hesabında tutulur. Sermayeye eklenen veya fon hesabında tutulan kazançların beş yıl içinde; herhangi bir suretle işletmeden  çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre içinde işletmelerin tasfiyesi (devir, birleşme ve bölünme halleri hariç) halinde, bu kazançlar o yılın kazancı sayılarak vergiye tâbi  tutulur.

Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye artırımına aykırı hükümleri uygulanmaz. İstisnanın uygulanmasına ilişkin esas ve usûlleri tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 

b) KDV İstisnası

 

Yine aynı kanunun 33.maddesi ile sözkonusu istisnanın KDV açısından da devamlı hale gelebilmesi için 3065 sayılı KDV kanununun 17.maddesine aşağıdaki fıkra ilave edilmiştir.

 

Madde 33.- 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 inci maddesinin (4) numaralı fıkrasınına aşağıdaki ( r ) bendi eklenmiştir.

r) Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerin satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri, bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık gayrimenkul ve iştirak hisselelerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri.

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapanların, bu amaçla ellerinde bulundurdukları gayrimenkul ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır. Bu şekilde teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin Gelir veya Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.

 

c)      Banka ve sigorta muamele vergisi istisnası

 

Aynı kanunun 39.maddesi ile istisnanın gider vergileri kanunu banka ve sigorta muamele vergisinden de istisna olabilmesi için aşağıdaki ilâve yapılmıştır.

 

Madde 39.- 13.07.1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu maddesinin  (u) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (v) bendi eklenmiştir.

v) 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (12) numaralı bendi kapsamındaki işlemler dolayısıyla lehe alınan paralar,

 

Yıllardır alışılmış ve uygulanan bir geçici madde böylece devamlı hale gelmiş olup, kurumların sermayelerini güçlü tutulabilmeleri için olumlu ve devamlı bir adım atılmış olduğu kanaatindeyim.

 

Enflasyonun düşmesiyle, emlak değerlerinin arttığı malumdur. Öyle ise işletmeler, atıl vaziyette duran arsa, gayrimenkul ve iştirak hisselerini satarak sermayelerine eklemelidirler.

 

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

CEVDET AKÇAKOCA